YEME BOZUKLUKLARI
Yeme bozuklukları az yeme, hiç yememe ya da yediklerini kusma, çıkarma bazen ataklar şeklinde çok yeme sonrada bunları kusma gibi çeşitli görünümlerle kendini gösterebilir.
Yeme bozukluklarında odaklanılması gereken nokta kişinin yeme miktarı değil, kişinin gerçekçi olmayan beden algısı ve kilo almaya yönelik aşırı korkusudur.
Yeme bozukluklarını 3 başlık altında sınıflandırılmaktadır.
1. Anoreksiya Nervoza,
2. Bulimiya Nervoza,
3. Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
1. Anoreksiya Nervoza
Kişinin zayıf olma arzusu ile katı bir diyet uygulayarak kilo almamak için ciddi bir kalori kısıtlamasına gitmesi ile karakterize bir yeme bozukluğudur. Kişi aşırı kilo alma korkusu ile katı bir diyet ve spor programı uygularken bir yandan kilo verdirme amaçlı müshil ve idrar söktürücü gibi ilaçlar kullanabilir. Çarpık bir beden algısı söz konusudur ve kişi ayna karşısında uzun süre kendisini inceleyerek görüntüsünden bir türlü memnun olmaz. Aşırı diyet, kusmalar, zayıflatıcı ve ishal yapıcı ilaçlar nedeniyle hastalar, elektrolit, protein kayıplarına uğrarlar. Kan tablosu bozulur, kalp ritmi bozulur. Neredeyse tüm sistemlerde bozulmalar ortaya çıkar. Diş çürümeleri, kuru cilt, tüylenme, osteoporoz, kırıklar, midedeki boşalmanın gecikmesi, kabızlık, tiroid metabolizmasının düşmesi, düşük beden ısısı diğer biyolojik komplikasyonlardır. Hasta ölümcül noktalara gelebilir. Hasta ikna olsa ve beslenmeyi kabul etse dahi bu noktadan sonra beslenmesi de tıbben çok dikkatli planlamalarla yapılmalıdır. Bu sürece “tekrar besleme” süreci denir ve özel bir uzmanlık eğilimi gerektirir.
2. Bulimiya Nervoza
Bulimiya nervoza, aşırı yeme atakları ve ardından kilo alma korkusu ile gelen kusmaların ön planda olduğu bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya nervoza görülen kişiler olması gereken beden ağırlığının altında bir kiloya sahip olurken, bulimiya nervozada kişinin normal kilo veya biraz üstünde olduğu görülmektedir. Yeme ataklarından sonra kişide suçluluk ve kendinden iğrenme duygusu oluşur. Kişi bu olumsuz duygudan kurtulmak için kusma, ishal yapıcı ilaç kullanımına sıklıkla başvurmaktadır.
3. Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
Tıkanırcasına yeme bozukluğu normal ve normal üstü kilodaki kişilerde görülür. Tıkanırcasına yeme bozukluğunu anlayabilmek için öncelikle tıkanırcasına yeme kavramını netleştirmek önemlidir. Tıkanırcasına yeme kavramı, kişinin algıladığı yeme miktarının aşırı olması ve yerken kişide kontrolü kaybettiği hissinin oluşması anlamına gelmektedir. Kişi yemeye ne zaman başladığını, ne yediğini fark etmeden duramayacakmışçasına yeme davranışı sergiler. Kişi kısa bir süre içerisinde çok hızlı bir şekilde yemek yer. Fiziksel bir rahatsızlık duyana kadar devam edebilir yeme davranışı. Kişi genellikle yalnızken yemeyi tercih ederek, yemek sonrasında pişmanlık ve suçluluk hisseder. Kişi kendinden iğrenerek kendini toplumdan soyutlamaya ve sosyal ortamlardan uzak durmaya başlar.
Yeme bozuklukları ölüm nedeni olabilir mi?
Evet. Anoreksiya nervoza ve bulimiya nervoza tüm psikiyatrik hastalıklar içinde en ölümcül olanlarıdır. Özellikle anoreksiya nervozalı hastalar daha fazla risk altındadır. İyi örgütlenmiş yeme bozukluğu kliniklerinin olduğu ülkelerde bile, anoreksiya nervozalı hastaların yaklaşık % 10’u bu hastalıktan dolayı ölmektedir.
Yeme Bozukluğu Tedavisi
Yeme bozuklukları ruhsal ve fiziksel sağlığın nasıl bir bütün halinde işlediğini ortaya koymaktadır. Fiziksel sağlığın iyi olabilmesi için ruhsal sağlığın da dengede ve sağlıklı olması gerekmektedir. Yeme Bozukluklarının tedavisi gerektiğinde multidisipliner şekilde yürütülmelidir. Bu konuda uzman bir psikolog denetiminde, gerektiğinde psikiyatrist, diyetisyen ve tıp hekimlerinin de desteğiyle tedavi yürütülür. Yeme bozuklukları olan kişilerin geçmiş travmaları, yeme davranışını tetikleyen duygu ve düşüncelerin anlaşılıp psikoterapi ile sürecin yönetilmesi oldukça önemlidir. Giderek artan ve ölüm oranı %10’lara yaklaşan bu rahatsızlığın tedavisinin ertelenmeden gerekli desteğin alınması olumsuz tablonun önüne geçecektir.