ÖFKE KONTROLÜ
Öfkeyi, bireyin istek, ihtiyaç ve planlarının engellenmesi ve karşılaştığı farklı durumların haksızlık, adaletsizlik ve kendine yönelik bir tehdit olarak algılanması sonucunda kendini savunmak ve karşıdakini uyarmak amacıyla ortaya konulan temel bir duygulanım biçimi olarak tanımlamak mümkündür. Öfke diğer duygular kadar normal ve uygun ifade edildiğinde sağlıklı bir duygudur. Ancak öfkenin yıkıcı olduğu, kişiler arası ilişkileri bozduğu veya kişinin kendine/bir başkasına zarar verdiği kontrol edilemediği durumları da mevcuttur. Öfke kontrol edilemediğinde kişinin kendisi başta olmak üzere iletişimde olduğu insanlar ve toplum için de oldukça yıpratıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Yapılan birçok araştırma öfkenin depresyon ve kaygı gibi psikolojik rahatsızlıklarla beraber, kalp damar rahatsızlıkları, mide sorunları, baş ağrıları, solunum problemleri gibi birçok fizyolojik rahatsızlığa sebebiyet verdiğini de göstermektedir.
Öfke Nasıl Ortaya Çıkar?
Öfkenin kişiden kişiye değişen birçok tetikleyicisi olabilir. “Beni en çok sinirlendiren şey…” cümlesini tamamlayacak birçok durum bulunabilir. Arabanın yolda bozulması, eşinin eve geç gelmesi, sipariş verdiği yemeğin lezzetsiz olması, iş yerinde müdürün uyarması gibi birçok etken öfkelenmek için bir durum olabilir. Ancak bu durumların kendisinden çok durumlara yüklediğimiz zihnimizdeki karşılıkları yani bizim için neyi ifade ettiği çok daha önemlidir. Durumun başlı başına kendisi kontrolsüz bir öfkeyi ortaya çıkarmak için yeterli oluyor olsaydı aynı durum karşısında herkesin aynı tepkiyi vermesini bekliyor olurduk ve tepkiyi normal karşılıyor olurduk. Ama herkes yaşadığı olayı kendi geçmişi ve tecrübeleri doğrultusunda anlamlandırarak duygusunu ve davranışını da o yönde ortaya koymaktadır. Kişinin öfkesini ve öfkesini ifade etme biçimini anlayabilmek için önce geçmiş yaşantılarını kişinin baktığı çerçeveden görüp anlayabilmek gerekmektedir.
Öfke Kontrol Bozukluğu Tedavisi
Öfkesini sağlıklı şekilde yansıtamayan kişinin öncelikle yaşadığı durumu bir problem olarak değerlendirilmesi çalışılmalıdır ki değişim yönünde ortak bir motivasyon sağlanabilsin. Öfke ve öfkeye bağlı kontrolsüz davranışın bir sonuç olarak ortaya çıktığını belirtmek önemlidir. Önemli olan ilk adım kişiyi bu sonuç noktasına getiren yani “Bardağı taşıran son damla” yapan geçmiş olumsuz yaşantılarını keşfetmek olacaktır. EMDR Terapisi ile öfkeye neden olan tetikleyicileri çalışarak duyarsızlaştırma sağlamak ve yeniden işlemek ve varsa kişinin travmatik yaşantıları üzerinden çalışmak oldukça etkili sonuç vermektedir. Öfke kontrol bozukluğuna sahip olduğunuzu düşünüyor iseniz kendiniz ve çevreniz için bir uzman psikolog desteği ile yaşadığınız sorunların üstesinden gelmenin ve kontrolü ele almanın mümkün olduğunu hatırlatmak isterim.